Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Umut Tuncer, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin tanıtım bütçesini eleştirdi. Tuncer’in bu çıkışına CHP kanadından tepkiler ardı ardına geldi. CHP’liler Tuncer’e “Siyaset yapacaksan memuriyeti bırak” çağrısında bulundu.
Konuyla ilgili görüşümü belirtmem gerekirse, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü koltuğunda oturan bir kamu mensubunun, bürokratın, halkın oylarıyla seçilmiş bir başkanın yönettiği Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik sosyal medya kanalıyla eleştiri yapmasını kesinlikle doğru bulmadığımı ve bürokrasinin tarafsızlığı ilkesiyle bağdaştırmadığımı söylemek isterim.
***
Büyükşehir Belediye Başkanı’nı iktidar partisinin il başkanının, milletvekillerinin eleştirmesini anlarım. Çünkü onlar siyasal rakiptir. Fakat il müdürlüğü koltuğunda oturan bir kimsenin kalkıp da bu anlamda bir eleştiride bulunmasının kabul edilebilir bir yönü yoktur. Elbette ki, herkesin olduğu gibi il müdürlerinin de siyasi görüşü vardır. Hatta uzun yıllardan beri aynı parti işbaşında bulunduğu için müdürlük makamında oturan isimlerin çok büyük bölümünün bugünkü siyasi iktidarla aynı dünya görüşüne sahip olduğunu söylemek de mümkündür. Geçmişte de iktidar gücünü elinde bulunduran partilerin kendi bürokratlarıyla çalıştığı tartışma götürmez bir gerçek. Amma velakin bir bürokratın kalkıp da bir siyasal aktörü veya siyasî kurumu alenen eleştirmesi, Türk devlet geleneği içinde alışık olduğumuz bir durum değil.
Akademisyen kimliği de olan Sayın İl Müdürü, bürokratlıktan aktif siyasete mi geçmek istiyor bilinmez ama bilinen bir gerçek var ki, Umut Tuncer bu söylem ve davranışlarıyla iktidarla aynı eksende düşünmeyen çevrelerin tepkisini çekiyor, bürokrasiyi politize ediyor.
***
İşin bir vahim yanı daha var ki, o da Tuncer’in, yaptığı paylaşımın altına yapılan CHP aleyhtarı yorumlara beğeni koyması. Bunun da tasvip edilebilir bir yanı yoktur. Bürokrat, belli bir siyasetçinin veya partinin referansıyla o koltuğa oturmuş olabilir ama belli bir siyasi kesimin bürokratı değil, bu ülkeye vergi ödeyen, görüşü ne olursa olsun tüm vatandaşların bürokratıdır. Bugün il müdürlüğü koltuğunda oturan bir bürokrat, CHP’li Büyükşehir Belediyesi’ni değil de AK Partili bir yerel yönetimi veya siyasetçiyi eleştirse acaba o koltukta oturmaya devam edebilir miydi? Takdir kamuoyunun…
***
Demem o ki, siyasî iktidarlar, hükümetler gelip geçer. Yaklaşık yüz yıllık cumhuriyet tarihimiz boyunca onlarca hükümet geldi geçti. Ama devlette devamlılık esastır. Sırtını bir partiye, bir kişiye yaslayan bir bürokratik anlayış toplumun tümünü kucaklayamaz, görevini tarafsızlıkla ve hakkaniyetle yerine getiremez. Bunun sonucunda kamu vicdanı zarar görür. Bürokratlar siyaseti siyasetçilere bırakmalı, yasal mevzuat çerçevesinde görevlerini ifa etmeli.
Kalın sağlıcakla…