SİYASET

Özmen, bütçe görüşmelerinde konuştu

TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmelerinde söz alan AK Parti Aydın Milletvekili Ömer Özmen, Suriye’de yaşanan gelişmeleri anımsatarak, “Hep beraber daha adil bir dünyayı tesis etmek için birlikte çalışmak zorundayız” mesajı verdi

Abone Ol

AK Parti Aydın Milletvekili Ömer Özmen, TBMM Genel Kurulu’nda Adalet Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri üzerinde parti grubu adına konuşma yaptı. Konuşmasında Suriye’de yıkılan Esad rejiminin hapishanelerinde ortaya çıkan görüntülere değinen Özmen, “Hep beraber daha adil bir dünyayı tesis etmek için çalışmak zorundayız” ifadesini kullandı.

Konuşmasının başında Isparta’da meydana gelen helikopter kazasında şehit düşen askerlere rahmet, Türk milletine başsağlığı dileyen Özmen, Germencikli şehit Teğmen Mustafa Atakan Dut’un ailesine taziye dileklerini ifade etti.

Özmen, “Türkiye Adalet Akademisi, hâkim ve savcı adaylarına meslek öncesi, göreve başlamalarından sonra da meslek içi ve diğer hukuk profesyonellerine eğitimler düzenleyen, bilimsel, idari ve mali özerkliğe sahip tüzel kişiliği olan bir kamu kurumudur. Akademi, ülkemizde ve uluslararası alanda meydana gelen güncel hukuki gelişmeleri izleyerek meslek öncesi ve meslek içi eğitimler planlamaktadır. Akademide hâkimler ve savcılar dışında avukatlara, noterlere, hukuk müşavirlerine, müfettiş ve denetçilere de hizmet içi eğitim verilmektedir; 2024 yılı eğitim döneminde 3.581 hâkim, savcı adayı, 14.408 hâkim, savcı ve 5.224 kamu görevlisi uzaktan veya yüz yüze olarak bu eğitim hizmetlerinden faydalanmıştır” ifadelerini kullandı.

AKADEMİNİN ÇALIŞMALARINI ANLATTI

Milletvekili Özmen, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Adalet sistemimizi daha da ileri taşımayı bir vizyon olarak yüklenen Türkiye Adalet Akademisi bugüne kadar Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliğiyle beraber projeler yürütmekte olup, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere hukuk ve adalet alanında birçok kurum ve kuruluşla iş birliği yapmaktadır. Bu kapsamda, Türk Devletleri Teşkilatı iş birliğinde Türk Yargı Eğitim Ağı kurulmuştur. Türkiye Adalet Akademisi, bilimsel çalışmaların ve etkinliklerin düzenlendiği, ulusal ve uluslararası birçok sempozyum ve çalıştaylara da katılarak hukuksal ve yargı sistemi işleyişiyle ilgili aktüel soruları ele almaktadır. Türkiye Adalet Akademisi yerleşkesinde, 2 eğitim binası, toplam 1.300 kişilik 24 derslik, 2 UYAP sınıfı, 200 kişilik konferans salonu, dil laboratuvarı ve hukuksal uygulama salonları bulunmaktadır. Yerleşke içerisinde yer alan Kanuni Kütüphanesinde büyük çoğunluğunu hukuk alanı kitaplarının oluşturduğu 50 binden fazla kaynak mevcuttur. Basılı kaynaklara ek olarak çevrim içi veri tabanlarına ulaşım da sağlanabilmektedir. Akademi, yayım ve dokümantasyon alanında da varlığını sürdürmekte olup, uluslararası hakemli yayınları bulunan Akademi, aynı zamanda hâkim ve savcılara yönelik kültür, edebiyat alanında yayınlanan Akademi Kürsü dergisini de yayımlamaktadır.”

“ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALINDI”

Temel hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesi, hukukun evrensel değerlerinin hâkim kılınması yolunda Türkiye Adalet Akademisi’nin görev ve sorumluluklarının bilinciyle çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüğünün altını çizen Özmen, “İçinde bulunduğumuz dijital çağda teknolojinin hızla gelişmesi kişisel verilerin işlenmesini kolaylaştırmış, veriler üzerinde her türlü işlemin yapılmasını mümkün hâle getirmiştir. Günümüzde kişisel verilerin mahremiyetini korumak büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda, 2010 Anayasa değişikliğiyle Anayasa'mızın 20'nci maddesine eklenen "Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir." ifadesiyle kişisel verilerin korunması ülkemizde anayasal bir hak olarak tanınmış ve anayasal güvence altına alınmıştır. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 2016 yılında kabul edilmiş, kişinin mahremiyet hakkıyla ilgili bilgi güvenliği hakkının korunması da kanunda bu kapsamda değerlendirilmektedir. Kişisel verilerin hangi kurallara tabi olarak, hangi şartlarda işlenebileceği hususunu kontrol altına alma amacını güden kanun, kişisel verilerin işlenmesine ilişkin denetim mekanizmaları getirerek bu verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini engellemeyi hedeflemektedir” değerlendirmesinde bulundu.

45 BİN BAŞVURU ALINDI

Kurumun göreve başladığı 2017'den günümüze kadar CİMER kanalı da dâhil olmak üzere toplamda 45.397 başvuru alındığını, bunların 43.727'sinin sonuçlandırıldığını kaydeden Özmen, “Kurum, 2024 yılında da kişisel verilerin korunmasına yönelik konularda birçok etkinlik düzenlemiş, farkındalık ve bilgilendirme çalışmalarına devam etmiştir. Ayrıca, Barolar Birliği, Bankalar Birliği, TÜSİAD ve YASED gibi pek çok paydaşla toplantılar yapmıştır. Yetişkinlere yönelik çalışmalarının yanında, çocuklara ve gençlere yönelik çalışmalar da yapılmakta, bu çalışmalarda öğrencilere güçlü parola oluşturma teknikleri, güvenli çevrim içi alışveriş ve sosyal medyada kişisel verilerin korunması gibi konularda bilgilendirmeler yapılmaktadır. Kurum, yurt içindeki faaliyetlerinin yanı sıra dünyadaki gelişmeleri de takip etmekte, yapılan çalışmalara katkı sağlamaktadır. Bu doğrultuda 2024 yılında Küresel Mahremiyet Asamblesi'ne ve Avrupa Veri Koruma Otoriteleri Konferansı'na katılım sağlayarak ülkemizi temsil etmiştir. Ayrıca, Veri Koruma Otoriterleri İstişare Toplantısı, İstanbul'da kurumun ev sahipliğinde gerçekleştirilmiştir” açıklamasında bulundu.

“GÜCÜMÜZ VE İNANCIMIZ VAR”

Konuşmasının sonunda Suriye konusuna değinen Özmen, şu görüşleri dile getirdi:

“Suriye'deki iç savaş nedeniyle milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yapan, zor günlerinde onlara sırtını dönmeyen, birçok kesimin ağır eleştirilerine rağmen kardeşine ensar olma inancından ve duygusundan vazgeçmeyen, mazluma kucağını açan milletimizin bu takdire şayan duruşu şimdiden tarihteki yerini almıştır. Guantanamo, Ebu Gureyb gibi işkence merkezlerinin resimleri henüz hafızamızda tazeliğini korurken bugünlerde Suriye'de Saydnaya Hapishanesi'ne yansıyan görüntüler eşrefimahlukat olarak yaratılan insanın nasıl esfelisafine dönüşebildiğini bizlere tekrar göstermiştir. Tüm bu yaşananlar bizleri daha adil bir dünyanın kurulması için daha fazla çalışmaya sevk etmelidir; bu gücümüz, bu imkânımız, bu inancımız vardır ve hep beraber daha adil bir dünyayı tesis etmek için birlikte çalışmak zorundayız.”