KERKÜK TÜRK’TÜR, TÜRK KALACAKTIR

Abone Ol

Irak bölgesel kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin Türkiye ziyaretinde Kürdistan bölgesel bayrağının çekilmesi, Kerkük’te bayrak krizinin başlangıcı oldu. PKK yanlısı Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği üyesi Vali Necmettin Kerim’in valilik binasına kürdistan bayrağı çekilmesiyle ilgili teklifi ise bölgede gerilimi tırmandırdı.

Bayrak çekiminin Vali Necmettin Kerim’in Amerika dönüşü asılması her halde tesadf değildir. 28 Mart günü 26 Kürt milletvekilinin resmi binalara Kürdistan bayrağının çekilmesi yönünde aldığı karar, Türkmenlerin kalbi Kerkük’ü adeta barut fıçısına çevirdi.

Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşet Salihi Irak Kürt bölgesi yönetimi bayrağının tek taraflı onayla kentteki kamu binalarına asılması kararını mahkemeye taşıyacaklarını belirtti. Salihil Türkmenlerinde bayraklarını dalgandırmak istediğini söyledi. Salihil Türklerin katıldığı gösteride bu ülkede diğer bayrakların yanında Türkmen bayrağının da dalgalanması talep edildi ve bu oldukça doğal haktır dedi.2014 yılına gelindiğinde Musul’un işgali sırasında Kerkük’ten çekilmek durumunda kalan Irak merkezi hükümetinin boşluğunu Barzi’nin KOPSİ ve Talabani’nin KYB’si doldurmak için yoğun gayret sarfetti.

Dahası Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin içerisindeki iktidar mücadelesinde Kerkük’ün önemi artmış, IŞID karşısında ABD ve batının askeri ve siyasi destek alarak kontrol ettiği toprakları Barzani genişletmeye koyulmuştur.Irak’ın işgalinin ardından statüsü tayin edilemeyen Kerkük üzerindeki hesaplar son zamanlarda artmaya başlamıştır. Kerkük üzerinde olan biten doğru okunursa, ortadoğuda hayata geçirilmek istenen hesabın ne olduğu neyi amaçladığı da anlaşılabilir. Kerkük’teki kavga yüz yıldır devam eden petrol kavgasıdır. 2003 yılındaki işgalin ardından oluşturulan Irak Anayasasında Kerkük’ün statüsü belirlenmemiş olsa da Barzani yönetiminin Kerkük’e olan ilgisi aradan geçen süre içinde azalmamış, artmıştır. Zengin petrol yataklarını barındırması sebebiyle merkezi Irak hükümeti de Kerkük üzerindeki tasarrufunu elden bırakmak istememiştir.

Esasında Kerkük bir Türk şehridir. Nüfusunun ağırlıklı kısmı Türkmenlerden oluşmasına rağmen Kerkük nüfus yapısıyla oynamaya başlamışlardır.

İşgal sırasında Kerkük’teki Türk kimliğinin, silinmesi için kürtler planlı ve sistemli şekilde kentin tapu ve kimlik hayatlarının silinmeye çalışıldığı açıkça biliniyor. Bu tarihten sonra da Kerkük dışarıdan yoğun bir göç aldı. Bazı yerleşim birimlerinde yeni iskan planlamaları çerçevesinde çok sayıda Türk, başka bölgelere göç etmek zorunda bırakıldı.Kürtlerin bütün amacı bölgede yaşayan Türkmen ve Arap nüfusa karşı üstünlük elde etmekti. Celal Talabani ve Barzani ABD’nin desteği ve teşvikiyle bu konuda bölgede ortak hareket ettiler.Netice olarak Talabani’nin partisine yakın olan Kerkük Valisinin talebi üzerine Kerkük il meclisinde bulunan kürtlerin onayı ile Kerkük’teki resmi kurumlara Irak bayrağı ile beraber bölgesel yönetiminin flamasının asılması kararı alınmıştır.

Kerkük’te yaşayan Türkmenler bu oldu bittiye şiddetle karşılar. Zaten sessiz kalmaları beklenemez. Türkiye’de orada bulunan soydaşlarını koruyap kollama sorumluluğu içindedir. Çünkü Kerkük Türk’tür ve Türk kalacaktır ve Türkmenlerin öz yurdudur.Ankara’da sessizliğin aksine Kerkük’te çok büyük bir gerilim var. Ankara’ya gelen ABD Dış İşleri Bakanı ile bu konu hemen hemen hiç konuşulmadı. Sorunun doğru yanıtı, Kerkük’e asılan paçavrada var. Bu paçavralar tüm kamu binalarına rastgele asılmadı. Kerkük Valisi Necmettin Kerim, ABD’den döndükten üçgün sonra almış. Böyle tesadüf olmaz değil mi?---Türkmeneli Partisi Genel Başkanı Riyaz Sarikahya “Kerkük’te gerginlik yaşanıyor. Türkmenler olarak hep birlikte ya sadece Irak bayrağı asılmaya devam etsin ya da Türkmen bayrağı da asılsın diyoruz. Bu hususta görüşmelerimiz devam ediyor. Irak hükümeti de bu konuda itirazlarını dile getirdi. BM’nin Irak temsilciliği de itiraz ediyor. Ancak itirazlar nasihat gibi kalıyor” dedi.

Türkmenlere siz de taleplerimizi meclise sunun. Meclis kabul ederse Türkmen Bayrağını da asarız diyorlar. Kerkük’ün nüfus yapısı bozulmuş meclisten böyle bir karar çıkmayacağı belli Kürt grupları Mecliste hep birlikte hareket ediyor.Esasında Kerkük Valisi Necmettin Kerim ABD’den ışık almazsa böyle bir karara imza atmaz. Zaten Vali Kerim ABD vatandaşı ve Amerika’da üç gün öncede ABD’den geldi. Ailesi orada yaşıyor. Bağdat’la da iyi ilişkiler içinde. Yeni Kürt devletinin alt yapısını oluşturmak için çalışmalar yapılıyor. Krallık döneminden beri kürtlerin bütün amacı Kerkük’ü ele geçirmekti. Ankara ise şuan referanduma odaklanmış kendi kaderi ile ilgileniyor. Fırat Kalkanı sona erdi. İyi de Türkiye bundan sonra sessiz mi kalacak?

IRAK BÜLÜNÜRSE

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahimKalın Irak Kürt bölgesi yönetimi (İKYB) Başkanı Mesut Barzani’nin bağımsızlık referandumu açıklamalarını yanlış bulduklarını söyledi. “Biz bu konuyu daha önce Kürt Bölgesel yönetimi ile konuştuk. Biz bunun yanlış adım olacağını düşünüyoruz. Hem Deaş ile mücadele, hem PKK ile mücadele bağlamında güvenlik risklerinin had safhada olduğu bir dönemde bunun gündeme getirilmesini doğru bulmuyoruz. Ayrıca Irak’ın parçalanması adımı başka bölgelere de yayılır. Bunun bedelini de herkes öder. Aynı şekilde Dışişleri Bakanlığımız da açıklama yaptı. Kerkük’te bir bayrak çekilme meselesi oldu. Bunun da yanlış olduğunu ifade ediyoruz.Umarız bu bölgede daha rasyonel ve bölgenin hassasiyetlerini dikkate alan bir değerlendirmeye girerler. Kerkük’te bir bayrak çekilme vesilesi oldu. Bunun da yanlış olduğunu ifade ediyoruz. Gereken makamlara ilettik rahatsızlığımızı. Irak’ta yeni gerginlik alanların doğmasına neden olacak kararlardan biran önce vazgeçilmelidir.”

Sonuç olarak Kerkük’te yaklaşık 500 bin Türkmen yaşıyor. Bu açıdan Kerkük, Türkiye’nin bölgedeki sigortasıdır. Emperyalizmin aracılığıyla bölgede kürt paçavraları asılıyor. Oysa bugün Kerkük’teki asıl sorun Kerkük petrollerinin kullanımı. Bunu paylaşamıyorlar. Türkiye ise olaya daha az tepsi göstererek yaklaşıyor. Oysa Kerkük, 400 bin nüfusuyla Türkiye’nin çok önemli bir sigortasıdır.