Tüketiciler olarak yeryüzünde eti en pahalı tüketen ülkelerden birisi durumundayız.
Şubat 2023 dana eti fiyatlarına göre Avrupa’da et fiyatının en yüksek olduğu ülke açık ara İsviçre. Ardından Norveç ve Almanya geliyor. Türkiye ise 13,85 Euro ile Avrupa ülkeleri içinde en önde yer alıyor.
Bütün dünyada-Güney Amerika hariç- farklı nedenlerden dolayı et fiyatları oldukça yüksek.
“Dünyada et talebini ve üretimi belirleyen başlıca faktörler: küresel eğilimler, tüketici eğilimleri, pazarlama, küreselleşmenin yarattığı fırsatlar ile tehditler, sağlık, güvenlik ve büyümenin çevresel boyutlarıdır.
Türkiye’de son yıllarda kırmızı et fiyatlarında meydana gelen artışları bundan bağımsız olarak değerlendirmek mümkün olmasa da gerçek neden iç piyasanın arza destek olmamasıdır.
“Hayvansal ürünlerin işlenip standardize edileceği işletmeler açısından Türkiye’de belirli bir kapasite ve altyapı oluşmuş gözükmektedir. Ancak bu kapasitenin etkili kullanılması ve üretim kesimi ile entegre edilmesinin önemli olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan bir çalışmada işlenmiş içme sütü üretiminde kapasite kullanım oranının yaklaşık %18’ler düzeyinde, yoğurt üretiminde yaklaşık %40, beyaz peynirde yaklaşık %18’ler düzeyinde bir kapasite kullanım oranı olduğu bildirilmektedir. Dolayısıyla bu kapasite kullanım oranlarının artırılabilmesi bir yandan üretim kesimi diğer yanda tüketiciler için faydalı olacaktır. Kapasite kullanım oranlarının mutlaka artırılması ve üretim kesimi ile entegre edilmesinin önemli olduğu anlaşılmaktadır.”
“Et endüstrisinde, pazar payının artırılması amacıyla piyasa araştırması yapılması, ürün çeşitliliğinin artırılması, reklam vb. uygulamalar ile pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi, talebe dönük olarak üretim ve kapasite artışını da beraberinde getirecektir. Bu kapsamda, sanayide stok yükü ve buna bağlı depolama maliyetlerini de göz önünde bulunduran etkin bir üretim planlaması yapılması büyük önem taşımaktadır.”
Ankara’da bazı politikacı ve bazı bürokratların “ithalat lobisi” nin etkisi ile ithalatın çare olacağına dair
Tecrübe edilmiş ancak fiyat düşürmede başarısız olmuş deneyimlerini hala hayata geçirme inatları,pazarlama zincirinin yapsal bozukluğu tüketcinin bu fiyatlarda ete ulaşamamasına neden olmaktadır.
Ancak, bu fiyat artışlarında girdi maliyetlerinde (başta yem ve besi materyali olmak üzere) meydana gelen artışlar ile arz yetersizliğinin önemli olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Sorunun öncelikli olarak ithalat ile çözülme yoluna gidilmesi ve gerekli yapısal iyileşmelerin sağlanamamış olması Türkiye’yi kırmızı et ve canlı hayvan açısından net ithalatçı konumuna getirmiştir.
İthalatın oluşturduğu artı değerin içeride üretimi ve yapısal iyileştirmeyi sağlayacak yatırımlara ve teşviklere yönlendirilmesi bu süreci yerli üreticilerin hem korunmasına hem de yakın gelecekte bu döngüden çıkmak ve kendi kendine yeter hale gelmek ve yakın coğrafyadan başlayarak kırmızı et ve diğer hayvansal ürünlerde ihracatçı konumuna yükselmek Türkiye’nin orta vade temel hayvancılık stratejisi ve hedefi olmalıdır.
Ancak bunu muhatabına anlatabilecek bir güç mevcut değildir.
Bunun başarılmasının ilk şartı üreticileri haksız rekabet ve fiyat politikası ile karşı karşıya kalmalarına neden olmayacak ya da bunu önleyecek bir yapısal dönüşüm ve müdahale kurumunu etkili olarak devreye sokması ya da mevcut kurumsal yapıyı işlevsel hale getirmesidir. Bu sağlanmadan yapılacak her türlü iyileştirmeler kırılgan bir yapıdan uzaklaşamayacaktır. Bir yandan işletmelerde iyileştirme diğer yandan piyasa yapısı ve işleyişi tüm paydaşların lehine olmalı ve haksız rekabet bitirmelidir.
Kaynak:Tarım Orman Bakanlığı