Geçtiğimiz hafta sonu Adnan Menderes Müzesi’ndeydim. Günlerden Pazar olduğu için müze hayli kalabalıktı. Müze Müdürü Özay Bey’den öğrendiğime göre bir günde 2 bin ziyaretçi ağırlamışlar. Otoparktaki araçlara baktığımda İzmir, İstanbul, Ankara, Manisa plakalı pek çok otomobil gördüm. Yani yalnızca Aydın’dan değil, yurdun değişik yerlerinden Adnan Menderes Müzesi’ne ziyaretçi geliyor.
Aydın’da Adnan Menderes temalı bir müzenin kurulması meselesi yıllardan beri gündemdeydi. Ancak bir türlü yaşama geçmemişti. Ta ki Vali Yavuz Selim Köşger dönemine kadar. Köşger döneminde müze için yer bulundu, proje çizimi yapıldı. 2019’da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımıyla temeli atılan müze, kısa sürede tamamlandı. Açılış ise bir ay önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gerçekleştirildi.
***
Yine Müze Müdürü Özay Bey’in aktardığına göre, bu bir aylık zaman diliminde yaklaşık 15 bin ziyaretçi Adnan Menderes Demokrasi Müzesi’ne gelmiş. Gerçekten çok iyi bir rakam.
Aydın’ın ve ülkemizin kültür turizminde son derece kıymetli bulduğum müze, yenilikçi anlayışla kurgulanmış. Ziyaretçiler pandemi kurallarına göre içeri alınıyor.
Müzeyi gezerken Türkiye’nin yakın siyasî tarihinde yolculuğa çıkıyorsunuz. 1950’li yılların gazete kupürleri, dergileri, dönemi anlatan kitaplar, Demokrat Parti’nin seçim afişleri müzeye apayrı bir ruh katmış.
***
Müzenin bir bölümünde Adnan Menderes’in başbakan olduğu 1950 – 1960 yılları arasında gerçekleştirilen kamu yatırımlarına yer verilmiş. Burada en dikkatimi çeken konu, o dönemde gerçekleştirilen ulaştırma yatırımları ve şeker fabrikaları oldu. Tabii 1954’te açılan Aydın Tekstil’i de es geçmeyelim. Menderes döneminde inşa edilen ve hizmete açılan pek çok endüstri işletmesinin 2 binli yıllarda özelleştirildiğini, bazılarının kapılarına kilit vurulduğunu anımsayınca içimde bir acı hissettiğimi de vurgulamak isterim.
***
Türkiye için tek çıkış yolunun üretim ekonomisi olduğunu konuştuğumuz bugünlerde, bundan 70 – 80 yıl önce üretime dönük tesislerin kurulduğunu, sonrasında ise bu anlayıştan uzaklaşıldığını görmek insanı ister istemez siyasî muhasebe yapmaya sevk ediyor.
Adnan Menderes Müzesi, çevresinde barındırdığı yeşil alanlar ve yel değirmenleriyle de bir müzeden daha fazlasını içeriyor. Çine Çayı kenarında bulunan sosyal tesislerin de yakın zamanda hizmete açılacağını öğrendim.
***
Özetle, Adnan Menderes Demokrasi Müzesi gerek merhum Başbakan Adnan Menderes’in hatırlarını yaşatmasıyla gerek ülkemizin ve ilin kültür turizmine katkılarıyla gerekse de ziyaretçilerine doğayla iç içe bir ortam sunmasıyla mutlaka görülmesi gereken bir mekân.
Emeği geçenlere teşekkürler…