DİNLER ARASI DİYALOG ve SONUÇLARI

Abone Ol

Dünya’da yaygın olarak bilinen dinler; Yahudilik, Hristiyanlık, İslamiyet ve Budizm. Bu dinlere mensup milyarlarca insan dinlerinin kendilerine bildirdiği ritüelleri yerine getirmek adına çaba gösteriyor. Kutsal kitaplarının yanı sıra geleneksel olarak kalıplaştırılmış ayin ve ibadetlerle ruhani olarak rahatlamanın yollarını arıyorlar. Ancak neredeyse dinlerin ortaya çıktığı ilk günlerden bu yana dinler arasında da anlamsız çekişmeler hatta savaşlar bile çıkıyor.

Son otuz yıl içerisinde başta Papalık olmak üzere, İslami liderler, Yahudiler ve Budist dinlerinin temsilcileri sıklıkla bir araya gelerek ortak deklarasyonlar yayınlayarak kalıcı dinler arası diyalog çağrısı yaptı. Tabii ki bu yayınlanan mesajların hepsi de beyhude yani sadece beyanlarda kalıyor.

Tarihin tozlu sayfalarına göz attığınızda, farklı dinlere mensup toplulukların hatta aynı dinin paydaşlarının da büyük ve kanlı savaşlara karıştıkları görülüyor. Dinsel savaşların asıl müsebbileri tabiî ki ruhban sınıfını oluşturanlar kişiler. Çünkü bu dini liderler tebaları kışkırtıyor ve savaşın kanlı çarkının içine çekiyor. Yakın zamanda Avrupa’nın ortasında yaşanan kanlı savaşta Sırplar, Hırvatlar ve Boşnaklar dinleri yüzünden birbirlerinden ayrışmış ve savaşa tutuşmuşlardı. Osmanlı sadece çok güçlü bir orduya sahip olduğu için değil, Müslüman bir topluluk olduğu için de sevilmiyordu. Birinci dünya savaşı başladıktan sonra mezhepleri ayrı olmasına rağmen Yunanlılara sırf hristiyan oldukları için yardım etti tüm Avrupa ülkeleri…

***

Aradan asırlar geçti, yirmi birinci yüzyıla geldik. Hala dine kaynaklı çatışmalar, savaşlar devam ediyor. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere bir çok sivil toplum kuruluşları sıklıkla savaşların durdurulması, çocukların ve kadınların savaşlar yüzünden hayatlarını kaybetmeleri için beyan veriyor. Papa II Jean Paul’un başlattığı ve farklı ülkelerde ve dinlere mensup yerlerde yapılan dinler arası diyalog çağrıları boş laflardan ibaret olarak unutuldu gitti. Dinlerin liderleri ağız dolusu kelimelerle sanki her bir sıkıntıyı, problemi çözecekmiş gibi orada burada anlatıp durdu. Hani nerede çözüm?

12 yıldır Suriye yangın yeri, bu ülkedeki farklı İslam mezhepleri arasında çıkan çatışmalar kanlı savaşa dönüştü. Afrika’da bokoharam grubu radikal bir İslami grup, hem o ülkedeki Müslümanlara hem de diğer dinlere mensup halka zulüm etmeye devam etmiyor mu? Geçmişte Irak ve İran yıllarca savaşma dı mı? Filistin’de Müslümanlarla Yahudilerin savaşı onlarca yıldır devam etmiyor mu? Diyalog için boşa harcanan zamanların semeresi can kayıpları, göç, açlık ve sefalet olarak sürüyor…