Aydın Efeler’de cam, çerçeve ve vitray ustalığıyla uğraşan 71 yaşındaki İbrahim Gökbel, dede mesleğinin üçüncü kuşak temsilcisi olarak zanaatını icra ediyor.
Yeni Kıroba’ya özel açıklamalarda bulunan Gökbel, “1952 yılında dünyaya geldim. Bu iş benim dede mesleğim. Dedem bu işi yıllarca yapmış. Daha sonra babam yetişmiş. Babam 1910 doğumluydu, 1985 yılında vefat etti. Babam bu işi 50 yıl yapmış. Ben bu işi 1977’den beri sürdürüyorum. 46 yılı geride bıraktık. Ortaokul ve lisede okurken, okul dışı zamanlarda babamın yanında bu işi öğrendim. Mesleği o şekilde babamdan öğrenerek devraldım” dedi.
“RENK BİLGİNİZ YOĞUN OLMALI”
15 yaşından beri bu işin içinde olduğuna dikkati çeken Gökbel, “Allah sağlık verdiği sürece bu işi yapmak istiyorum. Sanatsal bakış açısı ve el becerisi önemli. Bu işi yapıyorsanız renk bilginiz yoğun olmalı. Müşterilerimizin çoğu çerçeve seçecek. Evdeki koltuk, perde rengine göre çerçeve seçmek istiyor. Bu yanlış. Örneğin klasik bir resimdir, ona klasik çerçeve yapmanız gerekir. İçindeki renklere uygun çerçeve yapmak durumundasınız. İnsanlara bunları anlatıyorum. Mesleğimi sevdiğim için, sanatla uğraştığım için çocuklarım da bundan etkilendi” ifadelerini kullandı.
ÇOCUKLARINI SANATA YÖNLENDİRDİ
İkiz kız çocuklarının, bir de oğlunun olduğunu söyleyen Gökbel, şöyle konuştu: “Onlar da cam kesmeyi, çerçeveleme yapmayı bilirler. Kızlarım liseden sonra güzel sanatlar alanında yönlendi. Çünkü yetenekleri o yöndeydi. Her ikisi de seramik, cam ve tasarım okudu. Birisi şu anda Kastamonu Üniversitesi’nde doçent. Diğer kızım ise Bilecik Söğüt’te bir seramik fabrikasının tasarım uzmanı. Ben yönlendirdiğim için hep teşekkür eder. Oğlum da bu mesleği bilir. Şu anda gıda sektöründe çalışıyor.”
FOTOĞRAFÇILIK VE RESİMLE DE UĞRAŞIYOR
Köprülü Veysipaşa Mahallesi’ndeki atölyesinde 1967 yılından bu yana çalışmaya devam ettiğini aktaran Gökbel, “Isıcam çıkmadan önce konut camı işi de yapıyorduk. Isıcam çıktığından bu yana yapmıyoruz. Çerçeve, tablo ve vitray işlerini yoğunlukla yapıyorum. İşin sanatsal tarafıyla uğraşıyorum. Bir yandan fotoğrafçılık ve resim sanatıyla uğraşıyorum. Karakalem ve yağlıboya resim yaparım. Atölyemdeki çalışmalardan artakalan zamanda bunlara vakit ayırıyorum” dedi.
AYDIN DIŞINDAN DA MÜŞTERİLERİ VAR
İbrahim Gökbel, “Çırak yetişmiyor ama hanımlar bu işe meraklı. ‘Bize de bu mesleği öğretir misin?’ diyenler oluyor. Özellikle vitray işini… Ama benim burası ufak bir mekân. İnsan çalıştırmak zor olacak. Daha geniş bir yer lazım. O yüzden o işe sıcak bakmadım. Müşterilerim yalnızca Aydın’dan değil, şehir dışından da çok müşterim var” diyerek sözlerini tamamladı. (KIVANÇ UĞUR)