GÜNDEM

Cuma hutbesinde “Ahilik” konusuna vurgu yapıldı

Abone Ol

Cuma hutbesinde bu hafta Ahilik, dürüst esnaf, ticaret ahlakı, haram ve helal konularına vurgu yapıldı. Dinimiz gereğince her işimizde olduğu gibi ticarette de helal haram duyarlılığıyla hareket etmeyi, doğruluğu, dürüstlüğü ve merhameti şiar edinmeyi buyurmuştur. Hırs ve tamahı, yalan ve hileyi, aldatma ve haksızlığı, gayrimeşru ve gayriahlaki her türlü muameleyi ise yasaklamıştır.

Bu çerçevede her yıl 18-24 Eylül tarihleri arasında kutlanılan Ahilik Haftası ticarette haksız kazançtan, fırsatçılıktan uzak durulması, kişiyi zarara uğratmaması yönünde kültürü gelecek nesillere taşımayı ve yeni nesillere aşılanıyor. Ayrıca hutbede harama el uzatmayıp Ahîlik ilkelerini benimsemek, iş ve ticaret hayatımıza bu ilkeleri yeniden hâkim kılmak için çaba göstermemiz gerektiğinin altı çizildi.

AHÎLİK: DÜRÜSTLÜK VE MERHAMETİ TİCARETE HÂKİM KILMAK

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Cuma namazında verilen hutbede;

“Mümin, ticarette sadece dünya kazancını değil, ahiret hesabını da gözetir. Haksız kazançtan, karaborsacılıktan, fırsatçılıktan, kul ve kamu hakkını ihlal etmekten uzak durur. Mümin bilir ki, inancımız ve geleneğimizde kazanç elde etmek için her yol mübah değildir. Daha çok kazanma hırsıyla insan onuru çiğnenemez. İnsanların zor durumda olmaları istismar edilemez. Bilgisizliği suistimal edilerek kişi zarara uğratılamaz, aldatılamaz.

Mümin, servet ve malın esiri olamaz. Rızkına kimsenin hakkını bulaştıramaz. Kendisinin ve ailesinin boğazından haram lokma geçiremez. Mümin, daha fazla kazanç elde etmek için temel ihtiyaç maddelerini stoklayamaz. Arz talep dengesini bozarak bir malı değerinden fazlaya satamaz. İnsanların zorunlu ihtiyacı olan ev ve işyerini boş bırakıp fiyatları yükseltemez. Merhametli bir ev sahibi, kiracısının da bir aile geçindirdiğini unutmaz. İnsaflı bir kiracı da kasıtlı olarak ev sahibini mağdur edemez. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in hadis-i şerifine göre kimseye kasten zarar verilemez; zarara, zararla karşılık da verilemez. İslam’a göre bir kişinin canına, malına ve haysiyetine zarar vermek haramdır ve büyük günahlardandır.

Peygamber Efendimiz (s.a.s) başka bir hadisinde ise “Bizi aldatan bizden değildir.” buyurmaktadır. Bu nebevi uyarıdan hareketle ecdadımız, sevgi ve saygıyı, kardeşlik ve merhameti, doğruluk ve dürüstlüğü, yardımlaşma ve dayanışmayı ticarete hâkim kılmak için Ahîlik teşkilatını kurmuştur. Bu teşkilatın temel ilkesi; eline, diline, beline sahip olmaktır. Eşine, işine ve aşına özen göstermektir. Harama bakmamak, haram yiyip içmemek ve harama el uzatmamaktır. Yanlış ölçmemek, eksik tartmamaktır. Güçlü iken affetmesini, öfkeli iken yumuşak davranmasını bilmektir.

Alışverişte helal haram hassasiyeti her geçen gün azalıyor. Doğruluk ve dürüstlük gibi erdemler giderek zayıflıyor. Daha çok kazanma hırsıyla ahlaki değerler ve hukuki ilkeler göz ardı ediliyor. Aşırı tüketim, lüks ve israf günden güne artıyor. Bu durumda bize düşen, Ahîlik ilkelerini benimsemek, iş ve ticaret hayatımıza bu ilkeleri yeniden hâkim kılmak için çaba göstermektir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in “Dürüst ve güvenilir tüccar, ahirette peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraber olacaktır.” müjdesine erişebilmenin gayretinde olmaktır. Kıyamet gününde, kazancımızın ve harcamalarımızın hesabını vereceğimizi unutmamaktır” ifadelerine yer verildi. (HABER MERKEZİ)