Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Kuşadası’ndaki önemli isimlerinden Murat Saraç, partisinden istifa etti. 2009-2014 yılları arasında Kuşadası Belediye Başkan Vekilliği ve Meclis üyeliği görevlerinde bulunan Saraç, istifasını sosyal medya hesabından duyurdu.
Saraç, paylaşımında üç kuşaktır ailesinin CHP’ye ve Atatürk devrimlerine hizmet ettiğini hatırlatarak, “Tasfiye operasyonuna daha fazla katlanamayacağım için partimden ayrılmak zorunda kaldım” dedi.
“ÜÇ KUŞAKTIR MÜCADELE VERİYORUZ”
Partiye ve ailesinin CHP’ye olan bağlılığına vurgu yapan Saraç, şu ifadeleri kullandı:
Üç kuşaktır ailemiz Atatürk ve devrimleri için mücadele veriyor bu partide. Dedem kış vakti sırtında ceket olmadan Ankara’ya, Demokrat Parti karşısında İnönü’ye destek vermeye gitti. Babam Kuşadası Gençlik kolları başkanlığı yaptı, Bülent Ecevit’in yakın arkadaşı ve sadık destekçisiydi. Ben Fetö'nün Fetö olduğu zamanda ateşten gömlek giydim, seçimlerde AKP’den belediyeyi aldık, yıllar sonra CHP’nin bayrağını göndere diktik Kuşadası’nda.”
“TASVİYE OPERASYONLARINA KATLANMIYORUM”
Saraç, açıklamasında, partide maruz kaldığı tasfiye sürecine artık dayanamadığını belirtti:
“Bazıları fetöcülerle kişisel çıkarları için işbirliği yaparken, memleketi satarken biz partiyi zirvede tuttuk tüm zorluklara, baskılara, zulümlere rağmen. Sonraki süreçlerde görev verilmeyince hiçbir yere gitmedim, hiç kimseye küsmedim. Siyasete asla profesyonel gözle bakmadım. Memleket aşkı ve ideallerim için mücadele verdim. İki kez İYİ Parti’den belediye başkan adaylığı teklifi geldi (2019 ve 2024) şahitler huzurunda ikisini de düşünmeden reddettim. Her zaman sağduyulu, birleştirici mesajlar verdim. Ama bugün artık onursuzca yapılan bir tasfiye operasyonuna daha fazla katlanamayacağım için partimden ayrılmak zorunda kaldım. ”
“HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİM”
İstifasının ardından memleketine hizmet etmeyi sürdüreceğini belirten Saraç, “İkinci Genel Başkanımız İsmet İnönü’nün vefatının yıldönümünde kendisini ve bu partiye emeği geçmiş bütün devrimcileri minnetle anıyorum. Partimizin cefakar, gerçek emekçilerini saygıyla selamlıyorum. Omuz omuza yıllarca kötülüklere, yolsuzluklara karşı savaştığımız tüm partili dostlarıma sevgilerimi sunuyorum. Bundan sonra siyasetin ötesinde bile olsam çok sevdiğim memleketime hizmet vermeyi sürdüreceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Bu tasfiye operasyonunun kuklaları, dalkavukları ve sinsi, kalleş efendileri de bilsinler ki Nazım’ın dediği gibi; “Bu giden, bir biten türkü değildir!” Günü gelir, hesabı sorulur.” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.