GÜNDEM

Banu Parlak'ın güzellik merkezinin kurşunlanması davası başladı

Abone Ol

Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuklu sanıklar Dilan Polat, eşi Engin ile kayınpederi Sezgin Polat ve müşteki Banu Parlak hazır bulundu. Diğer tutuklu sanıklar ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.

Polat çiftinin kızı ile Engin Polat'ın kız kardeşi Kübra Uzun da duruşmaya izleyici olarak katıldı.

Duruşma salonuna getirilen Dilan ve Engin Polat birbirlerini görünce ağladı, yan yana geldiklerinde ise el ele tutuştular. Dilan Polat duruşma sırasında kızına bakarak da ağladı.

Dilan Polat savunmasında, Banu Parlak'ın 6 yıldır arkadaşı olduğunu, kurşunlanma olayını sosyal medyadaki haberlerden duyduğunu söyledi.

Parlak'ın kendilerini sorumlu tuttuğu paylaşımları gördüğünü dile getiren Polat, o ana kadar aralarında bir problem olmadığını belirtti. Dilan Polat, dosyadaki kişilerle bir bağlantısının olmadığını, "Daltonlar" olarak bilinen suç örgütünün eşini ve kendisini de daha önce tehdit ettiğini anlattı.

Banu Parlak ile bir husumeti olmadığını ifade eden Polat, "Neden böyle bir konuda beni ve ailemi hedef gösterdi, anlamıyorum. O dönemde bana sosyal medya üzerinden iftiralar atılmaktaydı. Bana herkes bir saldırı halindeydi, kafam çok karışıktı. Beraatımı istiyorum, iddianamede bahsedilen videonun direk bir muhatabı yoktu. Genel olarak paylaşmıştım." şeklinde konuştu,

"Bizim iş yerimizi kurşunlayanlar da bunlardır"

Tutuklu sanık Engin Polat ise Banu Parlak'ı tanımadığını, sadece eşinin arkadaşı olarak bildiğini, kurşunlama olayında kendisinin bir dahili olmadığını kaydetti.

Gürcistan ile hiçbir bağlantısı olmadığını ve Gürcistan'a 4,5 yıl önce gezmek için gittiklerini belirten sanık Engin Polat, "Ben Daltonlar'dan kimseyi tanımıyorum. Ben bu çetenin liderinin Can Dalton olduğunu gazeteden öğrendim. Bu kişi bizi daha önce tehdit etmişti. Banu Parlak'ın iş yerini kurşunladılar, sonra benim dükkanım 3 kez kurşunlandı. Bizim iş yerimizi kurşunlayanlar da bunlardır. Yalana ve iftiraya uğradık. Ticari ve şahsi kişiliğimiz zarar gördü. 6 aydır da boş yere tutukluyuz. Bu olaydan dolayı iftiralara uğradık, en büyük mağdur biziz, beraatimi talep ediyorum. Ben ve ailemde en ufacık bir delil bulunursa her türlü cezaya razıyım." ifadelerini kullandı.

Engin Polat'ın babası tutuklu sanık Sezgin Polat da olayla bir ilgisinin olmadığını, kendilerine iftira atıldığını savundu.

"Kurşunlama işini sadece para için yaptık"

Tutuklu sanık Nizamettin Bilgili savunmasında, duruşmadaki sanıkları ilk defa gördüğünü belirterek, "Olay günü evde alkol alıyordum. Yunus Emre Yıldız bana 'İş yeri kurşunlanacak yapar mısın?' dedi. Alkolün de etkisiyle kabul ettim ve merkeze giderek 4 el ateş ettim." dedi.

Tutuklu sanık Yunus Emre Yıldız ise Polat ismini sadece televizyondan bildiğini ifade ederek, "Banu Parlak'ı da tanımam. Küçük yaşta babamı kaybettim. Evin yükü benim üstümdeydi. Bize hiçbir canlıya zarar gelmeyeceği söylendi. Sadece camların aşağı indirileceği söylendi. Bizim de paraya ihtiyacımız vardı. Bu işi sadece para için yaptık. Onu da elimize yüzümüze bulaştırdık." diye konuştu.

"Suçun mala zarar verme olduğunu düşünmüyorum"

Müşteki Banu Parlak da dükkanının kurşunlandığı akşam Dilan Polat'ın kendisini aradığını belirterek, "Dilan bana, 'Sıla'yı içeri aldılar. Engin'i ve beni de alacaklar bak yapma.' dedi. O gece benim dükkanım kurşunlandı. Kısa video çekip dükkana gittiğimi söyledim, tekrar kurşunlandı. Ben bu suçun mala zarar verme olduğunu düşünmüyorum." beyanında bulundu.

Parlak, Engin Polat'ın kendisinin tanıdığını, birlikte görüntüleri olduğunu dile getirerek, kurşunlama olayından sonra iş yerinin kapandığını söyledi.

Banu Parlak'ın ifadesine karşı bir diyeceği olup olmadığı sorulan Dilan Polat, "Ben şaşkınlık içerisinde izledim. Tamamen beni hedef gösterip karalama amaçlı böyle bir şey yaptığını düşünüyorum. 130 şube işleten göz önünde bir insanım." diye konuştu.

Savunmaların ve taleplerin ardından kararını açıklayan mahkeme, aralarında Dilan ve Engin Polat'ın da bulunduğu 8 tutuklu sanığın bu hallerinin devamına karar verdi.

Dosyadaki "Daltonlar Çetesi" adlı suç örgütünün elebaşısı firari sanık Barış Boyun'un İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde aynı suçtan yargılandığını anımsatan mahkeme, aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunun bu iki dosyanın birleştirilmesine hükmetti.

Mahkeme, dosyaların birleştirilmesi konusunda diğer mahkemenin olumsuz görüş bildirmesi üzerine çıkan uyuşmazlığın giderilerek görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi.

Duruşma sonrasında Banu Parlak ve avukatı açıklama yaptı.

İddianameden

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Dilan Polat'ın sosyal medya hesabından yayınladığı bir videoda yaptığı açıklamayla Banu Parlak'a tehdit mesajı gönderdiği belirtiliyor.

İddianamede, bu mesajdan kısa bir süre sonra çiftin aldığı ortak karar doğrultusunda sanık Engin Polat'ın müştekinin iş yerine silahlı saldırı düzenlenmesi için Gürcistan'daki bağlantıları vasıtasıyla kamuoyunda "Daltonlar" çetesi olarak bilinen silahlı organize suç örgütünün firari yöneticilerinden Beratcan ve Batın Can Gökdemir'le irtibata geçtiği ifade ediliyor.

İddianamede, Polat çiftinin "birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit suçunu azmettirme" ve "mala zarar vermeye azmettirme" suçlarından 2'şer yıl 4'er aydan 8'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Haklarında yakalama kararı bulunan firari sanıklar Barış Boyun, Beratcan ile Batin Can Gökdemir için de "silahlı suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit", "mala zarar verme" ve "ruhsatsız silah taşıma" suçlarından toplamda 8'er yıl 4'er aydan 23'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İddianamede, diğer sanıklar Batuhan İnci, İsmail Emre Arifoğlu, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç, Yunus Emre Yıldız ve Sezgin Polat'ın farklı suçlardan 2 yıl 4 ay ila 23 yıl arasında değişen hapis cezaları talep ediliyor.