Aslen Adanalı olduğunu ancak çocukluğunun ve hayatının önemli kısmının Söke ve İzmir’de geçtiğini kaydeden İş İnsanı Demiray, Aydın’dan Aydınlık Yarınlara Doğru’ sloganıyla siyasi hayata ilk kez bu dönem Aydın’dan milletvekili adayı olarak atıldı. Aydın’ın gerek tarım ve gerekse de turizm bakımından muazzam bir potansiyele sahip olduğunu belirterek geçmişte kendisinin geliştirdiği bazı projelere de gayet uygun olduğunu belirten Demiray, ‘Bilge Köy’, ‘Sağlıklı Yaşam ve Uzun Yaşam Terapi Merkezi’ ile ‘İşiten Türkiye’ projelerine ilişkin bilgilendirmede bulundu.
“ÇAĞIMIZ ARTIK PROJE GELİŞTİRMEYİ GEREKTİRİYOR”
Aydın’da çözüme kavuşturulması gereken bir çok sorun olduğunu belirterek, kendisinin esasında bu dönem siyasete girmeyi planlamadığını ancak Aydın’ın potansiyelini değerlendirememesi konusunda kendisini sorumlu addettiğini belirten Demiray, “Geleceğin dünyasında yenilikçi projeler daha da önem kazanacak. Gençlerimiz üniversitelerden mezun olduktan sonra hayata nasıl atılacaklarının kaygısını taşıyor. Çağ artık proje geliştirmeyi gerektiriyor. Adalet Partisi Genel Başkanımız Vecdet Öz çok kıymetli ve derin bir Atatürkçü’dür. ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayımız Sinan Oğan ile de birlikte Atatürk’ün izinde aydınlık bir Türkiye’yi hep beraber yeniden inşa etmek istiyoruz. Atatürk’ün, bu ülkede laik demokratik düzeni bize emanet ettikten sonra gerek ekonomik yaptırım ve gerekse de bazı sinsi yöntemlerle ülkemize karşı dışarıdan oynanan oyunlar bitmiyor. Esasen bu ülkede 60 yaşını aşmış ve belli bir alanda uzmanlığa sahip isimlerin ‘Bilge Köy’ oluşturulup burada bilgi ve deneyimlerini yeni nesillere aktarmalarını sağlamamız gerekiyor. Birlik ve beraberlik noktasında gelenek ve göreneklerinizi yok ederseniz o ülkeyi teslim almanız çok daha hızlı olur. İşte bunu yok ediyorlar. Esasen bu ülkede öncelikli olarak yok edilmesi gereken aile kurumunu yok etmeyi hedefleyen televizyon dizileridir. Bu diziler doğrudan aileyi yok ediyor” dedi.
“SAĞLIKLI YAŞAM VE UZUN YAŞAM MERKEZİ KURULMALIDIR”
Türkiye’nin tarımda kendi kendine yeten bir geçmişe sahip olduğunu belirterek geleneksel tarıma dönülmesinin önemine vurgu yapan Demiray, “Zehirden arındırılmış ve ata tohumlarıyla yeniden eski bildiğimiz geleneksel tarımı hayata geçirmemiz gerekiyor. Bu ülkeyi ancak tekrar böylelikle hayatta tutabiliriz. Adam sana tohum satıyor ama tekrarı yok. Bizim buna ihtiyacımız söz konusu değil” dedi. “Zehirlenmiş tarıma Aydın’da son verilmelidir” diyen Demiray, Güney Marmara Kalkınma Ajansı’na geçtiğimiz süreçte kendisinin geliştirdiği Sağlıklı Yaşam ve Uzun Yaşam Terapi Merkezi projesini sunduğunu belirterek, “Yeme alışkanlıklarını değiştirerek 40’a yakın hastalığı ilaçsız tedavi etmek mümkündür. Ben bu konuyla ilgili olarak 8 yıl boyunca Portekiz, Fransa, İsveç ve İsviçre’deki, ‘Uzun Ömür’ tedavisi yapılan merkezleri ve uygulama otellerini inceledim. Bizim ülkemizde oradakilerden bir tık daha iyisini yapabilecek potansiyele sahiptir. Örneğin düşünün tahin, Dünya’da vücuda giren her türlü zehiri en iyi absorbe eden antibiyotiktir. Yine bizim bu bölgede yetişen hiç aşılanmamış delice zeytini de tüm Dünya’daki kanser ilaçlarının ham maddesini oluşturur. Bunlar biz de bolca mevcut. Biz bunları insanlara doğrudan aktarabilirsek farklı bir turizmi Aydın’da da geliştirebiliriz. Bu çiftçilerin organik tarıma yönelmesini de sağlayacaktır. Bizim Aydın’da bunları projelendirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“AYDIN’DA TURİZME YENİ BİR SOLUK GETİRMEK ŞART”
“Bütün çocukluğum Ege’de geçtiği için Aydın benim eski bir hayranlığımdır” diyen Demiray, “Bizim çocukluğumuz Söke tarafından geçti. Milletvekili Adayı olarak Aydın’ı tercih etme sebebim, Aydın’da gerçekten aydın insanların yaşıyor olmasıdır. Bazı projeleri hayata geçirebilmek için Aydın ideal bir konumda bulunuyor. Örneğin Kuşadası ve Didim’de turizm ne yazık ki sezonluk olarak deniz-kum-güneş turizmi olarak değerlendiriliyor. Oysa bu böyle olmamalıdır. Ben Kültür ve Turizm Bakanlığı ile geçtiğimiz dönemlerde ortak proje geliştirmiş birisiyim. İşitme Engelliler Türkiye Federasyonu Başkanlığı yaptığım dönemde adına ‘İşiten Türkiye’ dediğimiz bir proje geliştirmiştik. Dünya’da 700 milyon işitme engelli var. Düşünün bu kitlenin yüzde 1’ini turizm amaçlı ülkenize çekerseniz ne olur? Bu projeyi 15 Temmuz’daki kalkışmadan önce gündeme getirmiştik. Projemizi o dönem Türkiye Otelciler Birliği dahil bir çok turizm paydaşı da sevinçle karşıladı. Türkiye Otelciler Birliği ve otel sahiplerinin katılımıyla bir araya gelerek projemizi anlattık. Turizme yeni bir nefes kazandırmak için yeni destinasyon gerekiyor ancak tercih sebebi olmamız da şart. Türkiye’nin turizm olanakları elbette çok güzel ama Maldivler’deki olanaklar da çok daha güzel. Bu nedenle bununla övünmeyi bırakmamızı o dönemde söylemiştim. Aydın’da da turizme yeni bir soluk getirmek şart” dedi.
İŞİTEN TÜRKİYE PROJESİ’Nİ ANLATTI
Kendisinin ‘İşitme Engelliler Federasyonu Başkanı’ olarak görev yaptığı dönemde geliştirdiği ‘İşiten Türkiye’ projesi hakkında bilgilendirmede bulunan Demiray, “Dünya’da engellilerin turizme dönük imkanlardan yararlandırılması için gerekli çalışmalar geçmişte yapıldı ancak işitme engelliler için işaret diliyle iletişimin daha etkin sağlanacağı bir çalışma içerisine girilmedi. Dünya’da işaret diline dönük 44 ayrı dil var. Türkiye’de İŞ-KUR’a kurs olarak geçtiğimiz dönemde de biz paydaş olarak hizmet verdik. İşaret diliyle konuşmak zorunda olan bir engelliyseniz iletişim kurabilmeniz, derdinizi anlatabilmeniz ne yazık ki bir çok alanda zorlaşabiliyor. Biz geçtiğimiz yıllarda pilot bölgeyi Antalya’da Kemer-Manavgat-Alanya ilçeleri yapmak kaydıyla bir proje geliştirdik. Bu projeye Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği de destek verdi. Esnaflardan, hastanelerden toplamda 5 bin 40 kişiye üç ay boyunca Türk İşaret Dili ve Amerikan İşaret Dili eğitimi vereceğimizi söyledik. Dünya’da bu iki işaret dili yaygındır. Bizim bu eğitimde de amacımız tüm Türkiye’yi ‘İşiten Türkiye’ haline getirmekti. Amacımız esasen hem kendi işitme engelli 2.5 milyon insanımıza ve işaret dili hocalarına iş imkanı sağlamak hem de Dünya’daki bir çok ülkede yaşayan insanlara turizm olanağı açısından ülkemizi ‘İşiten Türkiye’ projesiyle daha cazip hale getirebilmekti ancak orada bunu hayata geçirmemiz 15 Temmuz 2016’daki kalkışmanın ardından ne yazık ki hayata geçirilemedi” dedi.
“KUŞADASI İŞİTEN TÜRKİYE PROJESİ İÇİN ÇOK UYGUN”
‘İşiten Türkiye’ projesinin Aydın’da Kuşadası ve Didim’de de hayata geçirilebileceğine vurgu yapan Demiray, “Bu noktada ilk etapta Efes’e yakınlığı ve kruvaziyer turizmi açısından potansiyeliyle Kuşadası bu proje için daha uygun. Yine Didim’de devreye sokabilir. Antalya’da hayata geçirilmesi FETÖ’nün ihanet kalkışmasının ardından askıya alınan bu projemiz de Aydın’da kolaylıkla hayata geçirebilir. Bunun Aydın’da hayata geçmesini çok önemsiyoruz. Aydın’da turizmde kış sezonu sönük geçiyor. İşiten Türkiye projesinin Aydın’da hayata geçmesi adına her türlü görev ve sorumluluğa da hazırım” ifadelerini kullandı. (MURAT TAN)