Bugün 24 Temmuz 1908 de basından sansürün kaldırılışının 101 . yıldönümü.
Bayram olarak geçse de , aslında basın’ın özellikle yerel medya’nın en zor günleri.
İletişim’in elektronik oramda yapıldığı , ellerimizde cep telefonlarının artık bir medya oyuncağı haline geldiğinden bu yana, basılı gazete ve yayın okumaktan uzaklaştı insanlar.
Haksız da değiller.
Anında görüntü canlı yayın haberler, geri dönüşümlü iletişimler, bizleri hem bir medya tüketicisi hem de ,medya üreticisi yaptı.
Yurttaş muhabiriyiz hepimiz.
Yolda bir kazayı , orman yangınını, anında paylaşarak adeta başlı başına bir medyayız.
Bugün saat 10.30 da valilik önünde AGC ,Aydın Gazeteciler Cemiyetinin çelenk koyma töreniyle kutlamalar başlayacak.
Asıl tören ve Basın ödülleri töreni ise yarın 25Temmuz da ADÜ , Atatürk kültür merkezi salonlarında yapılacak.
Buruk ve pek de sevinçli olmadığımız basından sansürün kaldırılışının 101. Yıldönümünde , ekonomik sorunlar bir başka ağırlıkta belleri büküyor.
Aydın’ da bile onlarca yazar, muhabir , gazeteci maalesef işsiz.
Çalışanları da , ekonomik sorunlar nedeniyle birer birer kendilerini kapı dışında bularak yeni iş aramakla meşguller.
Yakında bu anlamlı günü kutlayacak Gazeteciler kalmayacak.
O zaman bakalım kimler kutlayacak.
İNCİR ZAMANI
Aydından bir iş çıkmaz ,Aydınlılardan adam olmaz, diyenlerin sloganıydı bir zamanlar,
“efeler zaten oyunları bile tek başına oynar.”
Zeybekliği kast ediyorlar.
Hani tek başımıza dönüp ,diz vurduğumuz ,
Zeybeğimiz, bir de incirimiz .
Zeybek de İ, ncir de müşkülpesent değildir.
Tam aksine çok mütevazidir.
Yer yurt aramaz, toprak sormaz.
Bir taşın altından , kaldırım kenarından , kuşların taşıdığı bir çekirdek ten başını uzatır olmadık yerde.
Aydın insanı gibidir İncir.
İçine kapanık, sesi soluğu çıkmayan , onun için ürününden katma değer sağlayamayan,
Kendi halinde sakin ve mazbuttur.
Yaş İncir ağaç dallarından pazara çıktı Buharkent’te dün.
Sarılop, altıntop günleri bu aylar.
Kuran da adı geçen üç beş üründen biridir bu kutsal meyve.
İncir bayramını , Aydın çukurunda kutlanmayan ilçe kalmadı nerdeyse..!
Başta ilçenin adıyla müsemma İncirliova.
Uzun yıllar merkezde kutlanan 7 Eylül ile taçlandırılan İncir festivali
Ardından Germencik,
Bu ilçelerimiz hak ediyor incir adını..!
malumunuz İncir serinliği ve kuraklığı sever yüksek dağların aroması
Leziz incirlerin Vatanıdır AYDIN.
Hele Germencik dağlarının ünlü ,Çarıklar köyü ,
ince kabuklu küçük ve ballısı incir liderliğini kimselere bırakmaz.
Yaşları 60 ‘a merdiven dayanan bu köşe yazarlarınız gibileri,
1970 başlarındaki Aydın merkezde yapılan İncir Bayramlarını hiç unutur mu..?
4-5 gün süren ve Televizyonun olmadığı o tek renkli yıllarda,
Her gösteriyi meydanda, salonda izlemek isteyen,
Aydınlılar doldururlardı mekanları…!
ilk İncir güzelleri, Aydınlılar katılmağa utanırdı da,
İzmir’den ,diğer illerden gelen kızlardan seçilirdi.İncir güzeli...!
Ama Aydında güzelimiz yok muydu..?
Olmaz mı , her güzelin ,pederşahi babasından ve ailesinden güzellik yarışmasına izin çıkmazdı ki..?
Başkanlığını şehir kebap salonu sahibi rahmetli Rüştü Şensoy’un yürüttüğü,Aydın Turizm ve Enfermasyon derneği ve Valilik ile beraber düzenlenen, İncir bayramları adeta Alman’ların festivallerini aratmayan bir coşkuyla sürerdi.
Hülya Süer de bu festivallerin yıldızıydı.
Sadece İncir mi ?
Ününü Bursa ya kaptırdığımız Aydın kestanesi.
Bursa da ünlenen , Aydın Kestanelerinin de bayramı kutlarım..
Nazilli ‘nin Aksu köyündeki ilk kestane şekeri üretimi yapan bölgenin adını Türkiye’ye duyuran kestanemiz maalesef Bursa’nın tesislerinde katma değerle beraber kilosu 7-8 katına alıcı buluyor.
İncir gibi Kestanenin de anavatanının Aydın olduğunu cümle aleme gösteririm.
SÖZÜN ÖZÜ :
BÜYÜK DÜŞLER KURANLAR ,
SADECE O DÜŞLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMEZ,
AŞARLAR.
MEHMET ÖZÇAKIR
mehmetozcakir@hotmail.com
P.K:110 EFELER – AYDIN
GSM : 0.505.8077828