20.YÜZYILDA AYDIN’DA ZEYTİNCİLİK

Abone Ol

“Yirminci yüzyıl başlarında, zeytincilik 1914 yılı sonrası ciddi oranlarda düşmüştür. Savaş ortamında zeytinlerin işlenememesi nedeniyle zeytinyağı üretimi giderek azalmıştır. 1914 tarihli bir Fransızca Rehber’de Aydın’da D. Hacı Dimos, Hadkinson, St. Magnissali, Missir Mercurian firmalarına ait zeytinyağı fabrikalarının bulunduğu bu fabrikalara zeytinin büyük bölümünün Nazilli ve Karacasu’dan geldiği tespit edilmiştir. Bunun yanında G. Boyacıoğlu, Cemal Bey, The Georgiadis, D. Hacı Dimos’a ait zeytinyağı imalathanelerinin bölgenin en önemli zeytinyağı üretim yerleri olmuştur.”

1918 yılında Aydın Sancağı’nda 109 yağhanede zeytin işlenerek yağ üretilmiştir. Uzun zaman süren savaşlar, Aydın Sancağı’nda zeytin ağaçlarının bakımsız kalmasına, dolayısıyla da zeytinyağı üretiminin çok ciddi düşmesine neden olmuştur. Aydın Sancağı’nda özellikle Yunan işgalinin başlamasıyla birlikte direniş kuvvetlerine zarar vermek amacıyla Köşk’te, Kuyucak’ta, Nazilli’de bulunan zeytin kuyuları yıkılmış, zeytinlik ve incirlikler ateşe verilmiştir. Yunan askerleri güzel ve verimli zeytinliklerde talim atışları yaparak zeytin ağaçlarına çok ciddi zarar vermişlerdir. Bu duruma çaresizlikten dolayı Müslüman-Türk çiftçi, köylü engel olamamıştır.

İstiklal Savaşı esnasında işgal edilen Aydın bölgesinde Yunan askerleri zevk olması için zeytin ağaçlarına köylüleri asmışlar ve kurşuna dizmişlerdir. Yunanlılar köylüleri topraklarından sürmüşler, Sancak’ta bulunan sabun ve zeytin imalathanelerini tahrip etmişlerdir. Kurtuluş Savaşı müddetince bu durum böyle devam etmiştir. Bu dönemde gayrimüslim ahali ticarette ve diğer konularda çok etkin olmuş, Yunanlılar bölgeye yeni göçmenler getirmiştir. Yunanlılar Nazilli yakınlarında bulunan 40 dönümlük zeytinliği, Karacasu’da bulunan 64 dönümlük zeytinlik ve incirliği zalimce yakmışlardır (395).

Temettuat kayıtlarına bakıldığında, Aydın Sancağı’nda 1844 yılında 11. 477 kıyye (kg) zeytinyağı üretilmiş olup zeytinyağının 1 kıyyesi kalitesine bağlı olarak 3,5 veya 4 kuruş değerinden satılmış olduğu görülmektedir. Bu satış sonucunda 1844 yılında zeytinden 51. 524 kuruş hasılat elde edilmiştir (346).

1844 Temettuat kayıtlarından anlaşıldığı kadarıyla Aydın Sancağı’nda bulunan zeytinliklerden çok fazla verim alınmamıştır. Bu, zeytinin biyolojik özelliğinden, halk arasında var ve yok yılı olarak adlandırılan durumdan kaynaklanmıştır. Aynı zamanda temettüat kayıtlarında zeytincilik işini gayrimüslim tebaanın yaptığı, sancakta hanelerde 
hane sahiplerinin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar birkaç zeytin ağacı bulunmuştur. Özellikle 
Çine ve 
Söke’den elde edilen zeytinyağlarının bir kısmının sabun yapımı için imalathanelere satıldığı görülmüştür. Aydın Sancağı ve çevresine dair kayıtlara bakıldığında, dikkat çeken bir husus göze çarpmıştır. Sancak ve çevresinde çok fazla sayıda sabun imalathaneleri bulunduğu görülmüştür. Bu durum, Aydın Sancağı’nın zeytinlerinin asitli olması ve sabun yapımına daha uygun olmuştur (347).